Paylaş :

Kütahya'da Gezilecek Yerler

Kütahya Kalesi

Antik çağlardan bu yana varlığını koruyan Kütahya Kalesi, Hisar Tepesi'nde bulunmaktadır. Üç bölümden oluşan kale üzerinde; Bizans, Selçuklu, Germiyanlı ve Osmanlı gibi farklı uygarlıkların izleri görülmektedir.

Kalede iki çeşme, iki mescit, gazino ve kır kahvesi mevcuttur. Evliya Çelebi'ye göre 70 burca sahip kale asırlardır, şehrin başında taç gibi duruyor.

Tarihi kaleye çıktığınızda Kütahya'yı temaşa edebileceğiniz bir ortam yakalarsınız.

Kütahya Nerede Kalınır? Kütahya Otel Fırsatları İçin Tıklayın

Arkeoloji Müzesi

1314 yılında Umur Bin Savcı tarafından yaptırılan medrese binasında hizmet veren Kütahya Arkeoloji Müzesi, Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşımaktadır.

Her çağın ayrı ayrı önemli kalıntılarını gözler önüne seren müzede Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kalan eserler sergilenmektedir.

Çinili Camii

İçi ve dışı çinilerle kaplı camii; yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük bir ilgi görmektedir.

Kütahya Çinili Camii, hem dış mimarisiyle hem de iç mimarisiyle görenlerin büyük bir hayranlığını kazanıyor. Kentin simgesi durumundaki camii, Orta Asya Türk mimarisinin örnek alınarak hayata geçirildiği bir yapı özelliği taşımaktadır.

Aizanoi Antik Kenti

İkinci Efes unvanını alan kent, şehir merkezine 48 kilometre uzaklıktaki Çavdarhisar ilçesinde bulunmaktadır.

Meşhur Zeus Tapınağı, dünyanın ilk borsa yapısı ve dünyanın ilk stadyum-tiyatrosu sizleri bekliyor. Aizanoi Antik Kenti'nde yapılan kazılarda ilk Tunç Çağı'nın izlerine rastlanmıştır.

Önemli bir tarihe sahip olan kent, yıl içerisinde yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.

Kütahya Ulu Camii

Yıldırım Bayezid tarafından 1385 yılında yaptırılmaya başlanmış camiyi, Ankara savaşından sonra oğlu Musa Çelebi 1410'da tamamlar.

Evliya Çelebi'nin verdiği bilgiye göre Kanunî Sultan Süleyman döneminde, tüm zamanların en büyük mimarı Koca Sinan tarafından tamir edilmiş. Bundan sonra da bazı onarımlar geçiren cami, son şeklini 1893'te, Sultan 2. Abdülhamid zamanında almış.

Kapılardan girildiğinde iç mekân geniş, caminin orta yerinde bir şadırvan var aydınlık ve ferah bir etkiye sahip. Cami içinde hat levhaları ve kalem işleri yoğun bir şekilde kullanılmış olmasına rağmen, dağılışları göze batmayacak şekilde, dengeli bir süsleme oluşturulmuş.

Dönenler Mevlevihanesi

Ulu Cami’nin doğusunda bulunan Mevlevihane, Konya ve Afyonkarahisar Mevlevihanelerinden sonra Mevlevi kültüründe üçüncü önemli merkezdir.

Mevlevihanenin ilk yapılan bölümü mesciddir. 1237-1243 yılları arasında inşa edilen Hezar Dinari Mescidinin kuzeyine daha sonra semahane eklenmiştir. Anadolu tasavvuf hayatında önemli bir yer tutan mevlevihanenin 1814 yılında yanına harem ve selamlık daireleri eklenmiştir.

Mevlevihane 1838-1839 yılında ise yeniden yapılmıştır. Mevlevihane günümüzde "Dönenler Camii" olarak anılmaktadır.

Dumlupınar Şehitliği

26-30 Ağustos 1922 tarihleri arasında geçen Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde ülkesi için savaşan ve şehit olan Türk askerlerinin anısına yapılmıştır. Dumlupınar Şehitliği, Dumlupınar ilçesinde bulunmaktadır.

1992 yılında açılan şehitlik içinde; Üç Komutan Anıtı, Milisler Anıtı, 500 kişilik sembolik şehit mezarları ve kitabeleri, Şehit Baba Oğul Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Namazgâh ve Şadırvan’dan oluşmaktadır.

Tarih kitaplarından okuduğumuz bilgilerin yanında, Kurtuluş Savaşı’nın nasıl kazanıldığını, cumhuriyetin nasıl kurulduğunu anlamak için iyi bir gezi rotası olacak .

Dumlupınar Müzesi

Kütahya şehir merkezinde 1997 tarihinde açılan iki katlı müstakil bir binada yer alan müzede; Kurtuluş Savaşına ait olan silahlar, kılıçlar, o dönemlere ışık tutan siyah beyaz fotoğraflarla birlikte 400’e yakın eser sergilemektedir.

Dumlupınar şehitliği Milli Parkı içerisinde yer alan müzeyle birlikte aynı gün içerisinde hem şehitlikleri gezmek mümkün.

Kütahya Çini Müzesi

15. yüzyılın ilk yarısında Germiyan Beyi ll. Yakup Bey tarafından yaptırılan külliyenin imaret bölümünde hizmet veren müze, Türkiye’de çini üzerine açılan ilk müze olma özelliği taşımaktadır.

1999 yılında ziyarete açılan müzede 14. yüzyıldan bu yana yapılan çiniler sergilenmektedir. İmarethane içinde 2. Yakup Bey’in türbesi bulunmaktadır. Kütahya ile özdeşleşmiş bir el zanaatının tarihi serüvenini yakından görüp tanıma imkanı bulacaksınız bu gezinizde.

Zafertepe Çalköy Anıtı

Kütahya Zafertepe Anıtı, Altıntaş ilçesine bağlı olan Çalköy'de bulunmaktadır. Zafertepe Çalköy'de Başkomutanlık Meydan Muharebesinin sevk ve idare edildiği 1181 rakımlı tepede yaptırılan anıt 1968 yılında açılmıştır.

30 Ağustos törenlerinin düzenlendiği yerdeki anıt kurtuluş savaşımızın etaplarını sembolize eder, Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayıp 26 Ağustos 1922 de sonuçlanan ve bu süre içinde içte ve dışta karşılaşılan engelleri ters üçgenler, aynı yönde ve gittikçe yükselen üçgenler milli irade ve beraberlik ile zaferi simgeler.

Kütahya Saat Kulesi

Şehir merkezinde bulunan saat kulesi, XIX. Yüzyılın sonlarında Kütahya Valisi Fuat Paşa döneminde yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılan kare planlı yapı iki katlı bir mimariye sahiptir. Kulenin üstü külahla örtülmüştür.

Azerbaycan Parkı'ndaki kule, 2005 yılındaki yenileme çalışmaları sonucunda bugünkü görünümüne kavuşmuş. Bu onarımda, kapı ve pencere alınlıkları da çini ile kaplanmıştır. Saat kulesinin sol tarafında Atatürk'ün Kütahya ziyaretinde kalmış olduğu ev vardır.

Murat Dağı Kaplıcaları

Muratdağı Kaplıcaları; Kütahya'nın Gediz ilçesinin güneydoğusundaki Murat Dağı’nın batı yamaçlarında yer almaktadır.

Murat Dağı Kaplıcaları şifanın önemli adreslerinden biridir. Burada yan yana iki tane hamam vardır ve bu hamamların Germiyanoğulları döneminde yaptırıldığı düşünülmektedir.

Kaplıcalar aynı zamanda Gediz'e 30 kilometre uzaklıktadır. Kaplıca alanı orman alanı içerisinde konumlanmıştır. Bazı hastalıklara iyi geldiğı bilinen kaplıca sularında; sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, bromür ve sülfat bulunmaktadır.

Çinili Vazo

Kütahya'nın simgesi olarak bilinmekte olan Çini motifli vazo Zafer Meydanı'ndadır ve 1974 yılında yapılmıştır.

Kütahya valiliği önünde yer alan vazo; demokrasi caddesi ile Kütahya şehir merkezine gelinen yolun kesişimde bulunuyor. Şehrin sembol eserlerinden birisi olan vazo, 2004 yılında yeni bir tasarıma kavuşmuştur.

Döner Gazino

Kütahya Hisar tepesinde 1973 yılında yapılmıştır. Antik çağlardan günümüze kadar yerleşimin olduğu tepede gazino dönemin belediye başkanı Abdurrahman Kara tarafından 1973 senesinde tamamlanmıştır.

Rüstem Paşa Medresesi ve El Sanatları Çarşısı

Rüstem Paşa Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman’ın Veziri ve damadı Rüstem Paşa tarafından 1550 senesinde yaptırılmış. Burada, Kütahya şehrine özgü hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Medresede ki el sanatları çarşısında; tezhip, ebru, çini, yöresel giysi, el nakışı ve gergefi gibi geleneksel Türk el sanatları yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor.

Evliya Çelebi Müze Evi

Kütahyalı dünyaca ünlü seyyah, ilim adamı, tarihçi, yazar ve halk bilimci Evliya Çelebi’nin (1611-1683) doğduğu ev, Kütahya Belediyesi ve Kütahya Evliya Çelebi Kültür Hizmet ve Tarihi Eserleri Onarma Derneğinin destekleri ile Dedesi Kara Ahmet Bey’in Türbesinin yanına yeniden yaptırılmıştır.

Şehitlik karşısında yer alan müze eviyle Evliya Çelebi’yi daha yakından tanıyacaksınız.

Hayme Hatun Türbesi

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin ninesi, Ertuğrul Gazinin annesi olan Hayme Ana'nın türbesi Domaniç ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Çarşamba Köyünde bulunmaktadır.

"Devlet Ana" olarak da bilinen Süleyman Şah'ın eşine ait mezar üzerine Sultan 2. Abdülhamid 1892 ylında türbe yaptırmıştır. Her sene eylül ayının ilk haftasında burada anma etkinlikleri düzenlenmektedir.

Mızık Çamı

Domaniç ilçe merkezine 3 km uzaklıktaki Domur köy’de bulunan “Mızık Çamı”,Osmanlı Devletini kuran Osman Gazi’nin bebekliğinde, ninesi Hayme Ana tarafından dallarına salıncak kurularak avutulduğu rivayet edilen tarihi bir ağaçtır.

Hayme Ana torunları Osman’ı ve onun oğlu Orhan’ı bu çamda ninni söyleyerek salıncak kurup avuttuğu için bu çamın adı “Mızık Çamı” ve “Beşik Çamı” olarak tanınmaktadır.

Yöre halkı tarafından kutsal sayılan çam ağacı 1988’de de şiddetli bir rüzgar neticesi yıkılmış günümüzde koruma altına alınmıştır.